Thursday, March 28, 2024

Bayan Kadin Kiz İsimleri ve Anlamı

By , in Günlük Yaşam Pratik Bilgiler on . Tagged width: , , , , , ,

http://kizisim.sozlukler.nl/ http://erkekisim.sozlukler.nl/

Adalet: Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye: Salih, Cennetlik.
Afet: İnsanların önleyemediği büyük felaket.
Afitab: Güneş ışığı.
Ahu: Ceylan, maral.
Aişe: Bolluk içinde rahat yaşayan.
Amine: Korkusuz.
Arzu: İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Asiye: Direk, acılı kadın.
Aslı: Temelli, köklü.
Aslıhan: Han soyundan olan.
Asuman: Gök, gökkubbe, sema.
Atiye: Bağış, verme, iyilik.
Atıfet: Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Ayfer: Ay ışığı.
Ayla: Kadın, eş hanım.
Aylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aynur: Ay gibi parlak.
Ayperi: Peri gibi güzel.
Ayten: Ay gibi parlak renkli.
Ayşegül: Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
Ayşen: Neşeli, parlak, sevimli.
Azimet: Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra: Bakire.
Banu: Ev kadını.
Begüm: Saygı değer kadın, hanım.
Behiye: Güzel, alımlı kadın.
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Bengi: Sonsuz, tiryaki.
Berat: Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
Beren: Kuzu.
Berin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berire:İhsan sahibi, sadık.
Berna: Genç, cesur, civan.
Besamet: Güler yüzlü.
Betigül: Gül gibi kokan mektup.
Betül: Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem’in ünvanı.
Beyhatun: Hakanın hanımı.
Beylem: Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza: Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bilge: Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun: Derin bilgi sahibi kadın.
Binnaz: Çok nazlı.
Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Buket: Demet, çiçek demedi.
Burc: Taze dal, filiz.
Burçin: Dişi geyik.
Burcu: Güzel kokan.
Büşrâ: Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
Cânân: Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Cangül: İç açıcı.
Cavidan: Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan: İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer: Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Derya: Deniz, çok bol, pek çok.
Destegül: Gül demeti, çiçek buketi.
Dicle: Büyük ırmak. Irak’ta denize dökülen bir nehir.
Didar: Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dilara: Gönül alıcı, sevgili.
Dilber: Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste: Gönül bağlamış, âşık.
Dildade: Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar: Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilrüba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa: Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad: Gönlü sevinçli, yüreği şen.
Dilşikâr: Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dürdane: İnci tanesi, inci serpen.
Ebru: Kaş.
Eda: Tavırları hoş, nazlı.
Efser: Taç.
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif: Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Emel: Güçlü arzu, umulan şey.
Esma: İsmi olan.
Esra: Gece yolculuğuna çıkan.
Fatıma: Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet: Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferdiye: Tek ve eşsiz.
Ferah: Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray: Parlak, aydınlık ay.
Ferhunde: Uğurlu kutlu.
Feriha: Sevinçli, ferah.
Ferihan: Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte: Melek.
Ferzane: Hakim, filozof, bilgin, alim.
Figen: Çiçek demeti, gölge eden.
Fitnat: Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs: Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firkat: Ayrı olan, sevgiden uzak kalan.
Fulya: Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan: Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun: Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr: Büyüleyici güzel.
Gazal: Geyik, ceylan, ahu.
Gönül: Kalb.
Gözde: Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk: Gül yaprağı.
Gülbin: Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz: Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre: Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
Gülcemal: Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek: Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin: Gül toplayan, gül derleyici.
Güldemet: Gül buketi, gül demeti.
Gülendam: Gül gibi ince, uzun, güzel vücutlu.
Güleser: Yüzünde gülümseme eksik olmayan.
Gülfam: Pembe, gül renginde.
Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer: Gül gibi parlak.
Gülfeşan: Gül saçan.
Gülfidan: Gül gibi genç.
Gülhiz: Gül yetiştiren.
Gülistan: Gül bahçesi, güllük.
Gülizar: Gül yanaklı.
Gülnar: Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz: Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima: Gül yüzlü.
Gülsüm: Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter: Yeni açılmış gül.
Gülşen: Gül bahçesi, gülistan.
Güzide: Seçkin, seçilmiş, seçme.
Hacer: Taş, kaya parçası.
Hatice: Erken doğan kız çocuğu.
Hale: Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Halenur: Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet: Milli onur ve haysiyet.
Handan: Gülen, şen.
Hande: Gülen, alay eden.
Harika: Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hasna: Çok güzel kadın.
Haver: Gün doğusu, ortak.
Havle: Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli.
Havva: Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı.
Hayrunnisa: Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hediye: İkram olarak verilen şey.
Hicran: Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
Hicret: Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl: Yeni ay.
Hoşeda: Davranışı hoş, hareketi güzel.
Hoşendam: Boyu posu güzel, görünümü düzgün.
Hoşkadem: Güzel ayaklı, uğurlu.
Hoşneva: Güzel sesli.
Hoşnigar:Tatlı, güzel bakışlı.
Huban: Güzeller. Güzel olan.
Huri: Cennet kızı gibi güzel.
Huriye: Çok güzel.
Hülya: Kuruntu, hayal.
Hümeyra: Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı
Hürrem: Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hürriyet: İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest.
Hüsnâ: En güzel, pek güzel.
Hüsnügül: Gül gibi güzel.
Hüveyda: Apaçık, belli, besbelli.
Itri: Kokulu, güzel kokulu.
İclal: Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İffet: Namuslu, helalı isteyen, haramdan kaçan.
İkbal: Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İrem: Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
Jale: Kırağı, çiğ, şebnem.
Jülide: Saçı dağınık.
Kader: Hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan.
Keriman: Kerimin çoğulu, keremi bol, cömert.
Kevser: Madden ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kezban: Ev kadını.
Kısmet: Talih, nasip, kader.
Kudret: Kuvvet, takat, güç, varlık, ehliyet, kabiliyet.
Kutan: Kutlu, kutsal, mutlu.
Kübra: En büyük en azametli.
Kündem: İtaatli, saygılı.
Lalezar: Lale bahçesi.
Lamiha: Parlayan, parıldayan, parlak.
Leman: Titrek.
Lerzan . Titreyen, titrek.
Letafet: Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan: Konforlu, lüks hayat.
Leyla: Uzun ve karanlık gece.
Mahinev: Yeni doğmuş ay.
Mahiye: Aylık.
Mahpeyker: Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahru: Ay gibi parlak yüzlü.
Maide: Kurulmuş hazır sofra.
Makbule: Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral: Dişi geyik.
Mayda: Narin ince yapılı.
Mebşure: Yüzü güzel, endamlı.
Mefharet: İftihar eden.
Mefkure: Ulaşılmak istenen en yüce amaç.
Mehlika: Ay yüzlü.
Mehpare: Ay parçası.
Mehtap: Ay ışığı.
Mehveş: Ay gibi güzel.
Melahat: Güzel yüzlü.
Melda: İnce ve taze.
Melek: Masum, halim selim.
Melis: Bal arısı.
Menfuse: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel.
Meriç: Ege denizine dökülen nehir.
Merve: Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Meryem: Dinine bağlı.
Mesadet: Mutlu.
Mestinaz: Süzgün bakışlı.
Mevhibe: Bahşiş, ihsan, bağış.
Meysere: Zenginlik, rahatlık.
Mihman: Misafir.
Mihriban: Seven, güler yüzlü.
Mihrimah: Güneş ile ay.
Mihrinaz: Çok nazlı
Mimoza: Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
Mualla: Yüce, yüksek.
Muattar: Güzel kokulu.
Muazzez: İzzet ve şeref sahibi, değerli.
Muhabbet: Sevgi.
Muhaddere: Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Mukadder: Alın yazısına inanan.
Mukaddes: Mübarek, temiz.
Mübeccel: Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Müberra: Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
Mübeşşer: Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Mübeyyen: Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Müjde: İyi haber sevinçli haber.
Müjgan: Kirpikler.
Müjgen: Kirpik
Münevver: Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Münteha: Netice, son yer.
Mürüvvet: İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
Müşerref: Şerefli kılınmış.
Müveddet: Sevgi, dostluk, muhabbet.
Müyesser: Kolayca yapılan nasip olan.
Müzehher: Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş.
Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.
Nadide: Görülmemiş, az bulunur, çok değerli.
Nakşıdil: Gönül nakışı.
Nalan: İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin: İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan: Nazlı, naz eden.
Nazende: Naz edici, nazlı.
Nazenin: Çok nazlı, narin, ince yapılı.
Nazik: İnce, narin, zarif.
Nazikendam: Narin yapılı.
Nazile: Aşağı inen.
Nazlı: Naz eden..
Nebahat: Şan ve şeref sahibi.
Necla: Kız evlat.
Nedret: Az bulunan, ender.
Nehar: Gündüz.
Nemika: Mektup.
Neriman: Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin: Yumuşak, nazik, kibar.
Neslihan: Padişah soyundan gelen.
Neslişah: Şah neslinden.
Nesrin: Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
Neşe: Sevinç içinde olan.
Neşide: Ünlü mısra, beyit, manzume.
Neval: Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
Nevbahar: İlk bahar.
Nevbaht:Talihi yeni.
Nevber: Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
Nevcivan: Taze, genç, delikanlı.
Neveda: Herkesten ayrı bir edası olan.
Nevin: Yeni, yepyeni, yeni şey.
Nevinbal: Taze yeni yetişmiş fidan.
Nevinur: Çeşitli görünümde ışıklar.
Nevres: Yeni biten, genç taze.
Nevsal: Yeni yıl.
Nevvare: Nurlu, ışıklı, parlak, ağaç çiçeği.
Nezafet: Temizlik, paklık.
Nezahet: Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Nida: Seslenen.
Nigahban: Gözcü, bekçi.
Nigar: Resim, nakış, resim gibi güzel.
Nihal: Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan: Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün: Mavi renkli.
Nilüfer: Bir su bitkisi
Niran: Ateş, parlaklık.
Nur: Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın.
Nuray: Ay ışığı gibi.
Nurbanu: Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan: Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.
Nurçin: Işıklı.
Nurhan: Aydın hükümdar.
Nurhayat: Mutlu yaşam.
Nurperi: Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin: Çok lezzetli.
Nükhet: Güzel ve hoş koku.
Özge: Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın.
Özlem: Hasret. Yeniden görme arzusu.
Pakize: Çok temiz, hoş ve güzel saf, iyi, lekesiz.
Pendiye: Öğüt veren.
Peren: Ülker yıldızı.
Peri: Çok güzel, çekici.
Peride: Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan: Peri padişahı.
Rahime: Müminlere çok acıyan kadın.
Rahşan: Parlak, parlayan.
Rana: Güzel, hoş görünen.
Ravza: Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
Rayiha: Koku, güzel koku.
Refhan: Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.
Remide: Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin: Renkli, boyalı, güzel.
Reside: Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Reyhan: Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat: İncelik, naziklik.
Rugeş: Canlı yüzlü, taze yüzlü.
Ruken: Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye: Büyüleyici güzellikte.
Rumeysa: Büyük yıldız
Ruşen: Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
Ruzenin: Çiçek gibi güzel yüzlü.
Rüveyda: Hoş, ince, nazik.
Rüveyha: İncelik, zariflik.
Saadet: Kavuşan, mutlu.
Sabahat: Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabia: Yedinci. http://ufoss.com
Saniye: İkinci.
Sara: Halis, katkısız, saf.
Sare: Sıçrayan, atlayan.
Satıa: Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
Sebu: Testi, şarap kabı.
Seda: Ses.
Seha: Eli açık, cömert.
Sehavet: Cömertliği seven
Seher: Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Sekine: Gönlü rahat.
Selamet: Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
Selma: Barışçı, itaatli, iyi yolda.
Selvican: Selvi seven, selvi canlı.
Semahat: Cömert, iyiliksever.
Semra: Esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
Sena: Övme, methetme.
Seniyye: Yüksek, yüce.
Serap: Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde: Esmer güzeli.
Sibel: Buğday başağı.
Suna: Erkek ördek. Endamlı.
Suzan: Yakan, yanan.
Süeda: Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sükeyne: Sessiz, sakin, başlı, vakarlı.
Sülün: İnce narin.
Sümeyye: Ammar b.Yaser’in annesi. İlk İslam şehidi.
Sündüs: Altın ve gümüş telle işlemeli ipek kumaş.
Süveyda: Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane: Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
Şahika: Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek: Güzeller güzeli.
Şaziment: Özellikleri kimseye benzemeyen.
Şebnem: Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şehnaz: Çok nazlı. http://ufoss.com
Şehriban: Şehrin en büyük âmiri, vali.
Şemsinisa: Kadınların güneşi.
Şermende: Utangaç.
Şermin: Utanan, sıkılan.
Şermize: Küçük insan topluluğu.
Şetaret: Şenlik, neşeli olma, sevinç.
Şeybe: Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
Şeyda: Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma: Bedeninde ben, alamet olan.
Şirin: Tatlı, cana yakın sevimli.
Şule: Alev, parıltı.
Şükran: Teşekkür eden, minnettar kalan.
Şükufe: Çiçek gibi güzel, tomurcuk.
Tıflıgül: Gonca gül.
Tiraje: Gök kuşağı.
Tuba Cennet ağacı.
Tülin: Ayna.
Türkan: Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
Ulya: Pek yüce.
Ülfet: Dost olan, yakınlık duyan.
Ümeyme: Küçük anne.
Ümmühan: Hükümdarın annesi.
Vecahet: Güzel yüzlü, itibarlı, şerefli.
Vedia: Emanet.
Vedide: Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet: Güzel olan.
Vesile: Vasıta olan.
Vildan: Yeni doğmuş çocuk.
Vuslat: Dostuna, sevdiğine kavuşan.
Yâdigar: Dost hatırası.
Yârıdil: Gönül dostu, içten arkadaş.
Yelda: Uzun ve siyah.
Yeldem: Çabuk, çevik, çalak.
Yeşim: Sert ve kıymetli yeşil taş.
Zehra: Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zekavet: Çabuk anlayan, tez kavrayan.
Zerafet: Kibarlı, incelik, zariflik.
Zerengül: Altın gibi gül.
Zerişte: Altın tel, sırma. http://ufoss.com
Zerrin: Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeyneb: Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba: Süslü, bezekli. yakışıklı güzel.
Zinnur: Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan: Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zübeyde: En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zülal: Saf, berrak.
Züleyha: Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar: Dağılmış, yayılmış saç.
Zülfiyar: Sevgilinin saçı.
Zümrüt: Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.