Bakarsan Ekonomimiz iyi. Kriz teget gecti.. Borsa cikisda su surda bu burda..
Gel gorki her gun baska bir dramla karsilasiyoruz…
Ben bu gidisati anlamadim !!!
——————————————
Mersin’de bazı vatandaşlar çevreyolu olarak bilinen ana caddede hızla seyreden araçların arasında ellerindeki faraş ve süpürgelerle kamyonlardan dökülen buğdayları topluyor. Cami avlularında kendilerine atılan buğdaylar ile karınlarını doyurmaya çalışan güvercinler gibi, yola dökülen buğdayları tane tane toplamaya çalışan vatandaşlar, hayatlarını hiçe sayarak birbirleriyle yarışıyor.
KAMYONDAN DÖKÜLEN BUĞDAYLARI TOPLUYORLAR / FOTO GALERİ http://ufoss.com
Özellikle Mersin Limanı’ndan çıkan kamyonlar ile Adana-Mersin arasındaki ulaşımın sağlandığı D-400 karayolu, araç sürücüleri için “çile” gibi görünse de bazıları için durum farklı. Çünkü kamyon ve tırlardan dökülen buğday taneleri kimi yoksul vatandaşların ekmek kapısı.
Ellerindeki faraş süpürge ve el arabalarıyla, asfalta dökülen buğday tanelerini toplayanlar, yoldaki tehlikelere aldırmadan çalışmalarına devam ediyor. Yolun yaklaşık 5 kilometrelik bölümünde zaman zaman rastlanan bu tablonun içinde 7’den 70’e bir çok kişi yer alıyor.
Yol kenarına dökülen buğday tanelerini toplayanlardan adını açıklamak istemeyen yaşlı bir adam, haftada bir gün D-400 karayoluna gelerek, yaklaşık 5 saat süreyle asfalta dökülen buğdayları topladığını söyledi.
Toplanan buğdayları çuvallara doldurarak, el arabası yardımıyla evine götürdüğünü ifade eden kişi, “Eve götürdüğümüz buğdayın neredeyse yarısı çakıl ve kum oluyor. Ancak elekten geçirdikten sonra buğdayı atıklardan kurtarmış oluyoruz. Ardından yıkadığımız buğdayları, evimizin çatısına serip kurumaya bırakıyoruz. Yaklaşık iki gün süreyle çatıda kalan buğdaylar hem güneş sayesinde kuruyor hem de havalandırılmış oluyor” dedi.
Daha sonra toplanan buğdayları “göz kararıyla” seçtikten sonra bir kısmını gıda maddesi olarak kullandıklarını, bir kısmını ise bahçede besledikleri hayvanlara yem olarak verdiklerini anlatan yaşlı adam, “Aslında oldukça zahmetli bir işlem ve verdiğimiz emek elde ettiğimiz buğdaya değmiyor. Ama dar gelirli insanlar olduğumuz için elimize geçene şükretmekten başka çaremiz yok” dedi.
Gıda maddesi olarak değerlendirilen buğdayların un haline getirildikten sonra ekmek yapıldığını dile getiren yaşlı adam, yaptıkları işin hızlı seyreden araçlar nedeniyle oldukça tehlikeli olduğunu bilmelerine rağmen, ailelerine ek gelir sağlamak için başka bir çare bulamadıklarını kaydetti.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15991402.asp?gid=373
Son Yorumlar