Thursday, April 18, 2024

Günlük Hayatta Okunması Gereken Dualar !

– Korkulu Bir Rüya Görünce Okunacak Dua
Korkulu bir rüya gören kimse, rüyanın çıkmaması için “Hüvellâhüllezî…” âyetinden başlayıp Haşir sûresi’nin sonuna kadar okur ve bir Fâtiha, onbir ihlâs-ı şerîf okuyup Peygamberimizin ruhuna hediye ederek, ”Ya Rabbi, eğer gördüğüm şu rüya hayır ise hayrında dâim, şerse hayra tebdil eyle. Hayır ise bize, şerse düşmanlarımıza olsun” diye duâ eder. Hayırlı bir rüyanın da çabuk çıkması için, yine 1 Fâtiha, 11 İhlâs-ı şerîf okunup, Resûlüllah Efendimize hediye edilmelidir.

– Akşam Yatarken Okunacak Dua

„Allâahümme bismike emüütü ve ahyâa.“

Mânâsi:

„Allâh’im; isminle ölür, isminle dirilirim.“

– Yataktan Kalkınca Okunacak Dua

„Elhamdü lillâahillezii ahyâanâa ba’de mâa emâatenâa ve ileyhil ba’sü vennüsuur.“

Mânâsi: http://ufoss.com

„Hamd olsun o Allâh’a ki, öldükten sonra bizi diriltti. Öldükten sonra dirilip hasrolmak (toplanmak) onadir.
Sabah Namazının Farzı İle Sünneti arasında okunacak Dua

„Yâa hayyu yâa kayyûmü yâa zelcelâali ve’l-ikraam. Es’elüke en tuhyiye kalbii binuuri ma’rifetike ebeden yâa Allâhü yâa Allâhü yâa Allâhü yâa bedîassemâavâati vel’ardi.“

Mânâsi:

„Ey Hay ve Kayyûm olan (Allâh’im); Ey celâl ve ikram sahibi olan (Allâh’im)! Ey gökleri ve yeri esi ve benzeri olmayan bir mükemmellikte yaratan (Allâh’im) ! Ey Allâh’im, ey Allâh’im, ey Allâh’im! Kalbimi mârifet nûrunla ebediyyen ihyâ etmeni istiyorum.“

Bu duâyi sabah namazinin sünneti ile farzinin arasinda en az üç defa okumaya devam eden kimseye son nefesinde imanla gitmek nasib olur.

– Belaya Uğramış Birisini Görüncü Okunacak Dualar

„Elhamdü lillâahillezii aafâanii mimmebtelâake bihii ve faddalenii alâa kesiyrin mimmen haleka tafdiilâ.

Mânâsi: http://ufoss.com

„Hamd olsun o Allâh’a ki, senin mübtelâ oldugun seyden bana âfiyet verdi ve beni yarattigi bir çoklarindan üstün kildi.“

Bu dua belaya ugramis bir kimse görülünce, o belânin kendisine de isabet etmemesi için okunur.

Insan katiyyen baskasina gülüp, onu ayiplamamali. Zirâ güldügü sey kendi basina da gelebilir.
-Devamında Büyük Fayda Olan Dualar

„Allâahümme erine’l hakka hakkan verzükne’l-ittibâa ileyh ve erinel bâtile bâtilen verzükne’l-ictinâabe anhü.“

Mânâsi:

„Ey benim Allâh’im, bize hakki hak olarak göster ve bizi hakkâ tâbi kil; ve bâtili bâtil olarak göster ve ondan ictinap ettir.“
„Allâhümme yâa mukallibe’l-kuluub, sebbit kalbii alâa diynike ve taatike’l-islâm.“

Mânâsi:

„Ey kalbleri döndüren (kalblere hükmeden) Allâh’im; benim kalbimi dinin ve Islâmî itâatin üzerine sâbit kil.“
– Veysel Karani’nin Duası
Yâ rabbi!
Sen benim rabbimsin, ben ise senin kulunum. Sen herseyi Yaraticisin, ben ise yaratilanim. Sen rizik verensin, ben ise rizik alanim. Sen mülkün sahibisin, ben ise kölenim. Sen kuvvet sahibisin, ben ise âciz ve zelîlim. sen zenginsin, ben ise sana muhtacim. Sen ezelî dirisin, ben ise ölüme mahkûmum, sen bakisin, ben ise fânîyim. sen kerem sahibisin, ben ise kötülenmeye lâyigim. Sen iyilik yapansin, ben ise kötülük isleyenim. Sen affedicisin, ben ise günahkârim. Sen büyüksün, ben ise hakirim. Sen kuvvet sahibisin, ben ise zaîfim. sen verensin, ben ise isteyenim. Sen emniyet verensin, ben ise korkanim, Sen cömertsin, ben ise dua edenim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Rahmetinle benim günahlarimi affet. Suçlarimi bagisla.Amin.
– Evden Çıkarken Okunacak Duâ

Evden çıkarken en az üç def’a:
“Allah’ın adiyle! Allah bana kâfidir. Allah’a tevekkül ettim. Allah’a dayanmaktan başka kudret ve kuvvet yoktur.” (15) duâsını okumalıdır.
Yine:
“Ey Allah’ım! sapmaktan veya sapdırılmaktan, hatâ etmekten yahûd hatâ etdirilmekten, zulmetmekten ya-hûd zulme uğramaktan, cahillik etmekten yahûd bana cahillik edilmekten, hakkım olmayan bir şeyi istemekten yahûd elimde olmayan bir şeyin benden istenilmesinden sana sığınırım, ” (16) demelidir.

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz: “Evinden çıkarken iki rek’at namaz kıl, seni kötü bir yere gitmekten muhafaza eder, evine girdiğin zaman iki rek’at namaz kıl, seni kötü bir yere girmekten muhafaza eder”(17) buyurmuştur.
Sabahleyin evden çıkarken:
diyen bir kimseye: “Bu sana kâfidir, himâyeye alındın denilir ve şeytan ondan uzaklaşır gider.” (18)

(15) Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî’den el Ezkâr, 24.
(16) Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî ve İbn Mâce’den el-Ezkâr, 24
(17) krş. El-Ezkâr, 24 vd.
(18) Ebû Dâvud, Tirmizî ve Neseî’den el-Ezkâr 24 vd.

– Eve Girince Okunacak Duâ

“Sizden biriniz bir menzile (eve, konak yerine) indiği zaman:
“Yarattıklarının şerrinden Allah’ın tam kelimelerine sığınırım” derse, o evden çıkıncaya kadar hiç bir şey ona zarar veremez. ” (22)

(22) Buharî, Enbiyâ, 10; Müslim Zikir, 54.

– Camiye Girerken ve Çıkarken Okunacak Duâ

Sizden biriniz mescide girdiği vakit peygambere salât ve selâm etsin. Ve:
Ey Rabbim! Bana Rahmetinin kapılarını aç!” desi. (6)
Çıkarken de peygambere salât ve selâm etsin ve:
Ey Rabbim! Beni şeytandan koru” desin. (7)

(6) Ebû Dâvud, hadîs: 465.
(7) İbn Mâce, Mesâcid, 13.
– Ezan Duâsı

Câbir bin Abdullah -radıyallahu anh-dan rivâyet olunmuşdur ki, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;
Kim ezanı işittiği zaman:
“Ey şu tam da’vetin ve vakti gelen namazın sahibi olan Rabbim! Muhammed aleyhisselâma şefâat vesîlesini ve üstünlüğünü ver. Ve onu kendisine va’detdiğin makam-ı mahmûd’a ulaşdır” derse kıyamet gününde şefâatim ona lâyık olur.” (1)
(1) Buharî, Ezan, 8; Ebû Dâvud. Salât, 37; Tirmizi, Salât, 43.

– Namazdan Sonra Duâ

Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- namaz kıldıkları zaman sağ eliyle başlarını meshederler ve:
Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allah’ın adıyle. Rahman ve Rahîm ancak O’dur. Benden üzüntüyü düşünceyi ve hüznü gider ey Rabbim!” (8) derlerdi.
“Farz namazı kıldığınız zaman, her bir farz namazdan sonra on defa:
deyiniz. Böyle diyene bir köle azâd etmiş gibi ecir yazılır.” (9) buyururlardı.
(8) Buharî, Deavat, 35, 40.
(9) Buhârî, Ezan, 155.
– İstihâre Namazı Ve Duâsı

Buhârî’nin Câbir bin Abdullah radıyallahu anh’-den rivayet etdiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Sizden birinize bir iş hakkında tereddüd ve üzüntü çöktüğü zaman farz namazlarından başka olarak iki rek’at namaz kılsın, sonra şöyle desin:
‘Ey Rabbim! Senin ilmine müracaat ederek hayrı senden istiyorum ve kudretine sığınarak senden kudret istiyorum ve senin büyük fazlından diliyorum; çünkü sen, her şeye kadirsin, ben bir şeye kadir değilim. Sen bilirsin, ben bilmem, Sen gaybleri bilirsin. Ey Rabbim! Senin ezelî ilminde bu iş benim dinim ve hayatım hakkında ve işimin akıbeti hakkında -çabuk veya geç olmasında- hayırlı ise onu bana takdir et ve müyesser kıl. Sonra onun bereketini ver. Eğer bu iş senin ezelî ilminde benim dinim ve hayatım hakkında ve işimin akıbeti hakkında -erken veya geç olmasında- şerli ise onu benden geri çevir, beni de ondan vazgeçir ve benim için nerede olursa olsun yalnızca hayırlı olanı takdîr et, sonra beni ona râzı kıl.’ (10) Bunu dedikden sonra hâceti ve işi ne ise onu söyler ve Allah’dan kendisine bir yol göstermesini diler.
Bir başka hadîs-i şerîfte:
“Bir işin düşüncesi seni alıp kararsız kıldığı zaman Rabbinden hayrını iste, yani istihare et, bunu yedi defa kadar yap, sonra kalbine ağır basana bak, hayır ondadır.” buyurulmustur.

(10) Buharî, Deavât, 48.

-Üzüntülü İken Duâ

İbn-i Abbas -radıyallahu anhüma- der ki: Resûl-lah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri üzüntülü ve sıkıntılı halinde şöyle duâ ederlerdi:
“El- Azîm, el-Halîm Allah’dan başka bir ilâh yok! Arş-ı Azîm’in sahibi Allah’dan başka ilâh yok! Bütün semâların ve arzın ve çok şerefli Arş’ın sahibi Allah’dan başka ilâh yok!” (19)
Yâ Rabb! Bütün âlemlerin ve Arş’ın sahibi ve yegâne hükümrânı Sensin! Başımıza gelen şu sıkıntı ve belâyı izâleye ancak sen kadirsin. Bu sebeble senden istiyoruz. Kâffe-i mahlûkat; yani bütün yaradılmışlar senin kudret elindedir. Bilcümle mahlûkâtın şerrinden bizi muhafaza ile himaye eyle demektir.
Bir de Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz, belânın ağır basmasından, yani insana ölümü hayata tercîh ettirecek şekilde gelmesinden, dünyevî ve uhrevî şekâveti mucîb bulunan ve helâke sebeb olan ahvâlden, ve kötü âkıbet, sû-i hatimeye dûçar olmaktan, düşmanlarını sevindirecek bir belâya duçar olup onları kendisine üzüntü verecek şekilde konuşdurmaktan da Allah’a sığınırdı.
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır: “Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa:
“Allah! Rabbim Allah’dır! O’na hiç bir şeyi şerîk koşmam ben!” desin. (20)
“Kul: “Ey yedi göklerin ve büyük Arş’ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar” derse Allah Teâlâ onun üzüntüsünü giderir. ” (21)
Her sabah ve her akşam yedi defa:
diyen kimsenin dünyâ ve âhirete âid ne üzüntüsü varsa Allah giderir, bunda ister sâdık ister kâzib olsun. ” (22)
“Üzüntüye mübtelâ olan kimsenin edeceği duâ şudur:
“Rahmetini umuyorum ey Rabbim! Beni göz açıp yu-muncaya kadar da olsa kendime bırakma (nefsime bırakma). Benim her hâlimi düzelt. Senden başka ilâh yoktur. ” (23)
“Kendisine bir üzüntü ,bir keder, bir hastalık ve zorluk isabet eden kimse:
derse bütün bunlardan kurtarılır.” (24)
(19) Buhârî, Deavat, 27; Müslim, Zikr, 83.
(20) Ebû Dâvud; Edeb, 36; İbn Mâce, Duâ, 17.
(21) krş. el-Ezkâr, lllvd.; Tuhfetüz-zakirîn, 193-202.
(22) el-Camiu’s-Sağîr. (23) Tuhfetü’z-zâkirîn, 195 (İbn Hıbbân’dan)
(24) Râmüzû’l-ehâdis, 404 (Taberânî’den)
Bir Baba Dua Ediyor!
Bana öyle bir evlat nasip etki Allah’ım,

Zayıf olduğu zamanları bilecek kadar güçlü, korktuğunu kendisine itiraf edebilecek kadar cesur olsun; şerefli bir mağlubiyette mağrur ve dik kalabilsin; zaferde ise mütevazı ve ve şefkatli olabilsin.

Bana öyle bir evlat nasip etki Allah’ım,

Yapması gereken işler sadece birer arzu olarak kalmasın, seni tanıyan bir evlat olsun ve kendini tanımak bilginin temel taşı olduğunu bilsin .

Sana yalvarırım Allah’ım, onu kolay ve rahat yollarda değil, güçlüklerle savaşmanın zevkini duyacağı yollarda yürüt ki, fırtınalarda ayakta kalmayı, ayakta kalamayanlar için de sevgi ve şefkat duymayı öğrensin.

Bana öyle bir evlat nasip etki Allah’ım,

Kalbi temiz olsun, ümitleri yüksek… Öyle bir evlat olsun ki, başkalarına hükmetmeden önce kendine hükmetmesi gerektiğini bilsin, öyle bir evlat ki, geleceğe uzansın ama geçmişi unutmasın.

Ve bütün bunları ona verdikten sonra, yine yalvarırım Allah’ım, yine yalvarırım Allah’ım, ona gülebilme duygusunu ver ki, daima ciddi olduğu halde kendisini fazla ciddiye almasın, ona alçakgönüllülük ver ki daima gerçek büyüklüğün sadeliğini, gerçek zekanın açık sözlülüğünü, gerçek gücün şefkat ve yumuşaklılığını hatırlasın.

Ancak ondan sonra Allah’ım ben, babası “boşuna yaşamadım” diyebileyim.

DUA DUA…

Allahım!
Ey alemlerin Rabbi!
Ey sevgiyi sevgiyle yaratan!
Ey seven, sevdiren ve sevindiren!
Ey rahmetin sonsuz kaynağı!
Ey merhametlilerin en merhametlisi!
Ey gönüllerin mutlak hakimi!

Ey zâtını hamd ile azîz olduğum!
Ey zâtını hamdden âciz olduğum!
Ben, layıkıyla övemem Seni!
Sen, övdüğün gibisin kendini!
Seni, layıkıyla ancak Sen tanırsın!
Seni, layıkıyla ancak Sen översin!
Hamd’im Sana mahsustur, senâm Sanadır!
Umudum, korkum ve sevdam Sanadır1
Özümü Sana çevirdim, Sana tutundum!
Elimi Sana açtım, gönlümü Sana sundum!

Beni kovmaz diye kapına geldim
Affı boldur diye affına geldim
Tuttum günahımdan yüzüme perde
Kulluk edemedim lütfuna geldim!

Allahım!
Kanadı kırık bir kuş gibiyim.
Uçsam uçamıyor, göçsem göçemiyorum.
Yarım bırakılmış bir düş gibiyim.
Yardan da serden de geçemiyorum.
Menzile erememe korkusu sardı benliğimi
Kolum kanadım kırık, gönlüm bin pare!
Ey kalpleri evirip çeviren, ey gönüller sahibi!
Yaraları saran, dağılanı toplayan Sensin!
Varlığım Senin varlığının şahidi
Varlığım Senin rahmetinin şahidi

Allahım!
Ey Vedud olan!
Hem seven, hem de sevilmeyi dileyensin.
Ey varlığı sevgi olan, ey sevginin sonsuz kaynağı!
Biz var ettiğini severiz, Sen sevince var edersin.
O sonsuz hazinenden bizim için de bir sevgi var et!
O sonsuz sevgi selinin içine bizi de kat; sev bizi!
Sen seversen sevdirirsin; sevdir bizi!
Sevdiğini cennetinle sevindirirsin; sevindir bizi!

Allahım!
Varsın, bütün kainat varlığının aynası.
Birsin, bütün mevcudat birliğinin şahidi.
İnanmışız her ne ki tek, o Yaratan’dır
Biliriz ki her ne ki çift, o yaratılandır.
Her şey Sana muhtaç, hiçbir şeye muhtaç değilsin Sen.
Ehad’sin, Vahid’sin, Samed’sin Sen!

Allahım!
Maddedeki her atomun tesbih ettiği Sensin.
Nefes alan her canlının zikrettiği Sensin
Akıl emanet ettiğin her varlığın aklettiği Sen
Duyan ve duyuran her duyunun hissettiği Sensin.
Kadr ü kıymet bilenlerin şükrettiği Sen
Varlığı nimet bilenlerin hamd ettiği Sensin!

Allahım!
Yalnız Senden yardım diler yalnız Sana kulluk ederiz.
Seni sığınak, barınak, tutamak bilir Ya Allah deriz.
Şeytandan Sana sığınır e’uzü billah deriz
Her işe Seninle başlar bismillah deriz.
Nimet verdiğinde gönülden şükrederiz.
Versen de alsan da elhamdülillah deriz
Hayran kaldığımızda maşallah,
Pişman olduğumuzda estağfirullah deriz.
Sevindiğimizde Allahüekber,
Üzüldüğümüzde inna lillah deriz.
Canımız sıkıldığında fe-sübhanallah,
İlendiğimizde katelehumullah deriz
Zafer kazandığımızda nasrun minallah,
Rızık kazandığımızda er-rızku ala’llah deriz
Bir işi arzu ettiğimizde inşallah
Bir işi başardığımızda bi-izni’llah deriz
Güçlük karşısında la-havle ve la-kuvvete illa billah
Söz verdiğimizde vallah ve billah deriz.

Allahım!
Ben kulum, Sen Allah’sın.
Ben isteyenim, Sen verensin
Ben susayanım, Sen su verensin
Ben muhtacım, Sen ihtiyaç giderensin
Ben kendine yetmeyen, Sen her şeye yetensin
Ben beni bilmeyen, Sen beni benden iyi bilensin.
Ben bende olmayan, Sen şahdamarımdan yakın olansın.
Kul kulca ister, Sen Allah’ça verirsin
Halim arzuhalimdir, duruşum duam
Sensizken neyim var, Senliyken ne gam?

Allahım!
İmanı olanın imkanı tükenmez
İmandan ve Kur’an’dan ayırma!
Kur’an’dan mahrum kalana ışık erişmez
Kitaba uyanlardan kıl, kitabına uyduranlardan kılma!
Kur’an’ı bizden razı, bizi Kur’an’dan razı kıl!
Hesap gününde Kur’an’ı şahit kıl, şekvacı kılma!
Kur’an’ı bize aç, bize Kur’an’ı aç
Susuz yüreklere vahyi ellerimizle saç!
İnsanlık zaman çölünde bu suya muhtaç Ya Rabbi!

Allahım!
Sorunlarımızın elinde imanımızı kar gibi eritme!
İmanımızın elinde sorunlarımızı kar gibi erti.
Bizi dünyalıklarımızın altında at etme.
Dünyalıklarımızı altımızda Burak et!
Sahip olduklarımızın bize sahip olmasına izin verme!
Aklımızı ak, aşkımızı ak, yüzümüzü ak eyle!
İmtihan potasında bizi cevher et, cüruf etme!
Bize götüreceğimiz yükü yüklet!
Götüremeyeceklerimi yükletme!
Kahrından lütfuna sığınırız Allahım!
Celalinden cemaline sığınırız Allahım!
Senden Sana sığınırız Allahım!
Yalnız Sana sığınırız Allahım!

Allahım!
Beni Allah’la aldatanlardan etme!
Allah’la aldatanlara aldananlardan etme1
Şeytanın eylemlerimizi süslemesine izin verme!
Şeytanın süslediği emellerimize izin verme!
Bana Hz Adem’in tevbesini, Hz Nuh’un direncini ver.
Hz İbrahim’in imanını, Hz İsmail’in teslimiyetini ver.
Hz Yakup’un dirayetini, Hz Yusuf’un iffetini ver
Hz Musa’nın celadetini, Hz Harun’un sadakatini ver.
Hz Davud’un sadasını, Hz Süleyman’ın gayretini ver.
Hz Eyyub’un sabrını, Hz Lokman’ın hikmetini ver.
Hz Zekeriyya’nın hizmetini, Hz Yahya’nın şahadetini ver.
Hz Meryem’in adanmışlığını, Hz İsa’nın safiyetini ver.
Ve Hz Muhammed’in muhabbetini ver Ya Rab!

Allahım!
Bana eşyanın hakikatini göster. http://ufoss.com

Bana hakikate itaat, batıla isyan liyakati lütfet.
Dininin derdini derdim kıl, özel dertlerimi satın al.
Öyle aziz dertlere mübtela kıl ki, dermana bakmayayım.
Bana, tadına doyum olmayan kerim acılar yaşat
İrademi inayetsiz, bilgimi hikmetsiz bırakma Allahım!
İmanımı gayretsiz, sadakatimi mesnetsiz bırakma Allahım!
Mizacımı fıtratsız, ahlakımı nezaketsiz bırakma Allahım!
Hayatımı muhabbetsiz, ahretimi cennetsiz bırakma Allahım!
İmanımı aklımın elinde esir etme!
Aklımı hissiyatımın elinde rezil etme!
Hissiyatımı şehvetimin elinde zelil etme!

Allahım!
Ağlamayan gözden, sızlamayan özden, kızarmayan yüzden Sana sığınırım.
Şirkten, küfürden, müşrikten,
Cahilden, gafilden, kafirden Sana sığınırım.
Harama dayalı servetten,
Hak edilmemiş şöhretten Sana sığınırım.
Korkaklıktan, pısırıklıktan, kıskançlıktan Sana sığınırım.
Hasetten, fesattan, kesattan, nifaktan,
Fısktan, fücurdan Sana sığınırım.
İftiradan, ihanetten, cimrilikten, kincilikten
Sana sığınırım.

Allahım!
Benliğimin yaktığı ateşte yakma beni!
Beni nefsime kul etme, kul et nefsimi Sana
Bir lahza dahi bana bırakma beni!
Sen bana yetersin, yetmem ben bana
Bilmediğimi bildir, görmediğimi göster!
Sen bildirmezsen bilemem, göremem göstermezsen.
Gönlüme huzur, gözlerime nur, dizime derman ver!
Sen “Ol!” deyince olur, olmaz “Ol!” demezsen.
Canana can, cana canan, kalbe ferman ver!
Al işte ellerim, uzattım Sana
Ne olur, ne olur bırakma beni bana!
Sen bana yetersin, yetmem ben bana
Allahım, ellerimi bırakma!

Allahım!
Bırakma bizi!
Tut elimizi!

Amin…amin…amin….

Mustafa İSLAMOĞLU

Önerilen makaleler