Saturday, December 21, 2024

Temel Fikralari 2

By , in Fikralar on . Tagged width: , ,

 

Cemal iki tane piyango bileti almış. Temel karşı çıkmış,
– Manyak Cemal, Niye ici tane aldun? Puyuk ikramiye pi tane.

Soru: Lazlara nicin persembe günü fikra anlatilaz

Cevap: Cumanamazinda gülmesinler diye
 
 
Temel Dursuna soruyor: “Ula Dursun sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?” Dursun: “Vallaa 100 tane yerim”. Temel: “Olur mu ulan ilk hamsiyi yediğinde oruç bozulur diğer 99 sayılmaz”. Neyse Dursun bunu kafaya takıyor. O da yine yolda gördüğü İdrise soruyor: “Ula İdris sen oruçlu olarak kaç hamsi yersun?” Idris: “Valla 50 tane falan” .Dursun: “Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum”…
 
Temel ile Fadime 60 yasina gelmis oturuyorklardi. Fadime Temele „Artik dayanamiyorum Temel evlenelim artik“ demis. Bunun üzerine Tel „Uyyy bu yastan sonra bizi kim alir Fidime?“
 
 
Rus gizli haber alma örgütü KGB Ruslar hakkında çok gizli sırları ele geçiren üç ajanı, amerikalı, ingiliz ve laz ajanları yakalamışlar. Bu ajanlar bilgiyi güvenlik açısından üçe bölmüş ve herbirinin diğer ikisindan haberi yokmuşcasına herşeyi ayarlamışlar.Neyse KGB bunları konuşturmak için iskencelere başlamış.Amerikalı kendisine ait bilgiyi 17.gün ağzından kaçırmış. Sıra ingilize gelmiş.O da 9. gün çözülmüş. Lazı da konuşturabilirlerse herşey tamamlanacak. Ama laz bir türlü konuşmuyor. Artık 36.gün işkenceden getirip hücresine kapatıyorlar. Laz kafasını duvara vurarak: “Hatırla eşşoğleşşek hatırla”…
 
Koyun gençleri Temel’e gelip:”Temel amca, sen eski avcılardansın bize avlanmayı öğretir misin?” demişler.Temel de onları kıramamış ve hep birlikte ava cıkmışlar. Ormanda gezerken küçük bir delik görmüşler.Temel: “Çocuklar habu gördiğunuz tavşan deliğidur.Silahi doğrultup bekleyeceksin tavşan çıktı mı vurdun vurdun vuramadın gitti”, demiş. Biraz beklemiş ve tavsan çıktığı anda Temel onu halletmiş. Biraz daha gitmişler, bu sefer ilk delikten daha büyük bir delik görmüşler.Temel: “Aha bu da tilki deliğidur.Silahi doğrultup bekleyeceksin tilki çıktı mı vurdun vurdun vuramadın gitti”, demiş ve tilki çıkınca onu da vurmuş. Biraz daha gitmişler bu sefer bir insan boyunda delik görmüşler.Temel: “Bu gördiğunuz de ayi inidir.Silahi doğrultup bekleyeceksin, ayı çıkti mı vurdun vurdun vuramadın gitti”, demiş ve daha öncekilerde olduğu gibi ayıyı da vurmuş. Biraz daha gittiklerinde, neredeyse 5 insan boyunda bir delikle karşılaşmışlar.Temel biraz çekinmiş:”Ula uşaklar bu kadar yeter hadi geri dönelim”, demiş.Gençler dönmek istememiş.İllaki buraya da bakalım demişler.Temel ısrarlara dayanamamış.”Pekala herkes tüfeğini hazirlasun hep birlikte içeri girelum”, demiş. Hep birlikte dev gibi ine girmişler.Biraz sonra içerden silah sesleri gelmiş. Ertesi gün gazetelerde manşet:” Teroristler, Trabzon-Rize seferini yapan trene saldırdı!”
 
Karadenizli bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor. Pireye “sıçra” diyor. pire sıçrıyor, “zıpla” diyor, pire zıplıyor. Pirenin kanatlarını koparıyor ve zıpla diyor, zıplıyor. Rapor 1: “Pire kanatları koparılmış olarak zıpladı”.Bu defa ayaklarını koparıyor ve “zıpla” diyor hareket yok. Bir daha “zıpla” diyor yine hareket yok ve adam yazıyor. Rapor 2: “Pirelerin ayakları kopunca kulakları duymuyor”…
 
Temel birgün yolda ilerlerken eski arkadaşı Dursun’la karşılaşıyor. Bu eski arkaşı Dursun çok zengindir. Merhabalaştıktan sonra Dursun Temel’e yemek ısmarlamak ister. Temel çok sevinir ve gider. Restoran’a geldikten sonra garson siparişleri almak için masaya gelir. Siparişleri sorduğunda
Dursun -Bana pilav,kurufasulye üstüne et.
Temel -Banada aynısından ama üstüne etme.
 
Temel arabayla giderken bakmış benzini bitiyor. Hemen en yakın benzinciye girmiş, pompanın yanında durmuş, arabadan inip benzindeposunu acmış, başlamış işemeye. Temel’in işediğini gören pompacı “-Ya sen ne yapıyorsun, bu yaptıgın normal mi?”.
Temel “yooo Süper.”
 
Temel günün birinde istanbul’dan köyüne kahkahalar içinde geri dönüyormuş.
Bunu duyan köylüler:
-Temel neden güldüğünü sormuşlar, Temelde otobüs şoförünü kazıkladığını söylemiş.
Köylüler:
– Nasıl ya diye sormuşlar. Temel demiş ki:
– istanbul da gidiş-geliş bileti aldım, su anda geldim fakat geri gitmeyeceğim
 
Cemal cok kumarbazmis, bir gün kahvede ölmüs.
Karisina anlatacaklar. Temel bu görevi üstlenmis.
– Cemal kayip, demis Cemal’in karisina
– Cehennemun tipine citsun, demis Cemal’in karisi.
Temel gayet sakin:
– Cittu pile, demis.
 
Iri yari bir adam kahveye girmis.
– Hasan cimdur?
– Penum, demis adamin biri.
Adam bu adami bir guzel pataklamis ve yuzunu gozunu kan icinde birakmis.
Sonrada cekip gitmis. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam baslamis gulmeye.
Kahvedekiler sasirmis ve hemen sormuslar.
– Ya o kadar dayak yedin, yuzun gozun kan icinde. Ne diye durmus guluyorsun
simdi.
– Penum adim Hasan tegul Temel, Nasil kandurdum o enayi adami ama….
 
ŞANSSIZLIĞIN BÖYLESİ..
Temel Askere gidiyor . Askerden döndügünde yolda Dursunu görüyorr.
– Temel : Dursun Babam neriyedu?
– Dursun: Temel Baban Öldüü.
– Temel : vah vahhh. Mezari neerde?
– Dursun: Tabutla götürürlerken suya düstü kayboldu
– Temel:Annem nerde peki Dursun?
– Dursun: Annende babamin ölümünden sonra hep agliya agliya öldü
– Temel: ula Dursun desene söndü ocagim
– Dursun: Yok ben giderken hala eviniz yaniyordu.
 
Bir gün Temel arkadasinin evine misafirlige gider. Aksama kadar oturur. Tam kalkacagi sirada yamur yagmaya baslar. Biraz daha oturur, yagmur´un kesilmesini bekler. Bakti ki yagmur kesilmeyecek, arkadasi Temel´in bugün burada kalmasini söyler. Yagmur siddetini arttirinca Temel kalmaya razi olmus. Aradan biraz zaman gecince Temel kapiyi acip gitmis. Arkadasi, Temel´in tuvalete gittigini zannederek beklemis. Aradan biraz daha zaman gecince kapi calinir, ev sahibi kapiyi acar, birde bakar ki Temel. Arkadasi sorar: “Ula Temel neredeydun?“ Bunun üzerine Temel: “Ha bucün cok yagmur yagdugu icun burada kalmami söyledun, bende geceligimu almaya gittum.“ Demis.
 
Motorsiklet´in ilk ciktigi zamanlarda, yani moda oldugu bir zamanda Temel de baskalarina özenip bir tane almis. Bir aksam otobanda Motoru sürerken karsidan bir arabanin geldigini görmüs. Zavalli Temel. Ne bilsin aksam oldugundan araba oldugunu anlayamamis. Sadece sag ve sol farlarin yandigini görünce iki Motorun yan yana gittigini zannetmis ve kendi kendine „Sunlarin ortasindan bir geceyim“ demis. Ortasindan gecmeyi denemek isteyen Temele araba bir carpmis ki, Temel gözünü hastanede acmis. Doktor kazanin nasil oldugu sorunca Temel demiski „Ortadaki hiyar Motorun´un farini acmayi unutunca onu göremedim ve carptim.“
 
Temel ile Idris bir gün kamp yapmak icin bir daga gitmisler. Gece olmus ve cadirlari kurup uyumaya baslamislar. Aradan biraz zaman gecince Temel saskinlik icinde kalkmis ve Idrise yönelerek:“ Ula Idris, uyan sana cok onemli diyecegum var.“ Demis. Idris merakla uyanmis ve „ne diyeceksun ula tez söyle“ demis. Bunu üzerine Temel „Havaya bak ula ne görisun“ diye sormus. Önemli bir sey soracakmis zanneden Idris, böyle önemsiz bir soru ile karsilasinca uyumasina devam etmek istemis, ama Temel hic birakirmi, dürterek „ula kalk, ne görisun solye ba“, demyis. Idris „Ula ne görecegum, yildizlari görirum“ demis. Temel „daha ne görisun“ diye sormus. Idris kizarak baslamis saymaya:“ Allah´in yaratmis oldugu tabiati, yildizlarin parlayisini, yarim ayi v.s.i. görirum.“ Ama Temel Idrisi birakmaya niyetli degil. Israrla „daha ne görisun“ demis. „Idrisi baya bir kizmis olacak, ve Temel´e „ula peki sen ne görisun“ demis. Bunun üzerine Temel´in cevabi “ Ula ne görecegum, cadirimizi calmislar, o´nu göremirum“ olmus.
 
Bir gün Temel Doktor´a gider ve Doktor´a “Doktor bey, ha buraya dokunim agri, ha buraga dokunim agri, nereme dokunisem oram agri“ der. Doktor bakar bakar ve derki „senin parmagin kirilmis.“
 
Bir gün Temel Bogagüresi seyretmeye gitmis. Bakmis ki herkes duruyor duruyor, birden bagiyorlar. Temel de bagirmaya baslamis. Herkes birden bagiriyor, susunca Temel bagiriyor. Bu böyle birkac kere olunca Temel´in yaninda bulunan birisi: „Ulan sen deli misin, niye bagiriyorsun?“ demis. Temel: „Niye siz de bagiriyorsunuz“ „Biz Boga ile güresen adamin yaptigi harika calimlara bagiriyoruz.“ Bunun üzerine Temel: „Niye belki bende Bogayi tutuyorum“ demis.
 
Temel ile oglu Istanbul´u hic görmemisler ve bir is icin Istanbul´a giderler. Kücük köylerinden sonra gördükleri herseye sasirir ve hayretler içinde kalirlar. Taksim’de gezerlerken bir otelin icine girerler, bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak acilip kapaniyor. Ikiside sasirir ve Idris babasina sorar “Baba bu ne ya?” Temel hayatinda hiç asansör görmedigi icin “Oglum ben böyle bir seyi hayatimda görmedim, ne oldugunu bilmiyorum” der.

Ikiside büyük bir saskinlikla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk sisman bir bayan acilan duvarlardan kücük bir odanin icine girer. Duvarlar yine kapanir ve numaralar birer birer yükselmeye baslar. Daha sonra numaralar kücülmeye baslar. Temel ve Idris saskinlik içindedirler. Az sonra duvarlar yine acilir ve disariya 24 yaslarinda cok güzel ve seksi, sarisin bir bayan cikar. Temel gözünü bu bayandan ayirmadan ogluna sessizce „Git ananu hemen buraya getur“  der.